SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-CENAİZ

<< 645 >>

باب: من لم يظهر حزنه عند المصيبة.

41. Musibetle Karşılaşan Kişinin, Üzüntüsünü Belli Etmemesi

 

-وقال محمد بن كعب القرظي: الجزع القول السيء والظن السيء، وقال يعقوب عليه السلام: {إنما أشكو بثي وحزني إلى الله} /يوسف: 86/.

Muhammed İbn Ka'b el-Kurazî şöyle demiştir: Sabırsızlık göstermek (sızlanmak) hem kötü söz hem de kötü zandır. Yakup aleyhisselam şöyle demiştir: "Ben sadece gam ve kederimi Allah'a arz ediyorum.[Yusuf 86]

 

حدثنا بشر بن الحكم: حدثنا سفيان بن عيينة: أخبرنا إسحاق بن عبد الله بن أبي طلحة: أنه سمع أنس بن مالك رضي الله عنه يقول:

 اشتكى ابن لأبي طلحة، قال: فمات وأبو طلحة خارج، فلما رأت امرأته أنه قد مات، هيأت شيئا، ونحته في جانب البيت، فلما جاء أبو طلحة قال: كيف الغلام؟ قالت: قد هدأت نفسه، وأرجو أن يكون قد استراح. وظن أبو طلحة أنها صادقة. قال: فبات، فلما أصبح اغتسل، فلما أراد أن يخرج أعلمته أنه قد مات، فصلى مع النبي صلى الله عليه وسلم، ثم أخبر النبي صلى الله عليه وسلم بما كان منهما، فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (لعل الله أن يبارك لكما في ليلتكما).

قال سفيان: فقال رجل من الأنصار: فرأيت لهما تسعة أولاد، كلهم قد قرأ القرآن.

 

[-1301-] Enes İbn Malik r.a. şöyle demiştir: Ebu Talha'nın hasta bir oğlu vardı. Ebu Talha evde yok iken vefat etti. Hanımı (Ümmü Süleym) oğlunun öldüğünü görünce kocası için yemek hazırladı. Oğlunun cenazesini de evin bir köşesine koydu. Ebu Talha gelince: "Çocuk nasıl?" diye sordu. Kadın: "Çocuk sakinleşti, rahata kavuşmuş olmasını umarım" dedi. Ebu Talha kadının doğru söylediğini zannetti. Geceleyin Ebu Talha ile Ümmü Süleym birlikte oldular. Sabah olunca Ebu Talha yıkandı. Ev'den çıkmak istediğinde Ümmü Süleym ona çocuğun öldüğünü haber verdi. Ebu Talha Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile namaz kıldıktan sonra aralarında geçen hadiseyi ona anlattı. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Umarım ki Allah bu gecenizi sizin için mübarek kılar."

 

Süfyan şöyle dedi: Ensar'dan bir adam şöyle dedi: Ben Ebu Talha ile Ümmü Süleym'in o gece doğan çocuğunun (Abdullah'ın) tam dokuz çocuğu olduğunu gördüm. Hepsi de Kur'an okurlardı.

 

Tekrar: 5470

 

 

AÇIKLAMA:     Konu başlığındaki "kötü söz"den kasıt, genellikle kişiyi üzen söz, "kötü zan"dan kasıt İse, başına bir musibet gelen kişinin Allah'ın dünyada kendisine elinden gidenden daha yararlısını vereceğine dair umudu kaybetmesi, ümitsiz olmasıdır. Yahut da onun vermeyi vaad ettiği sevabı uzak görmektir.

 

Bu hadiste öldüğü belirtilen çocuğun adı Ebu Umeyr'dir. Nitekim Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onunla şakalaşır ve Nuğeyr diye adlandırılan bir kuşu olduğu için ona "Ebu Umeyr! Ne yaptı Nuğeyr?" diye takılırdı.

 

Yukarıda "yemek hazırladı" diye tercüme ettiğimiz yerin anlamı Kirmanî'ye göredir. Diğer bir görüşe göre ise kadın kendisini kocası için süslemek suretiyle hazırlanmıştır. Ben (İbn Hacer) derim ki: Doğrusu kadının çocuğu yıkamak ve kefenlemek suretiyle hazırlamasıdır. Nitekim diğer rivayetlerde bu açık olarak ifade edilmektedir. Ebu Davud et-Tayalisî'nin hocalarından, onların da Sabit'ten rivayeti şöyledir: "Ümmü Süleym çocuğu hazırladı." Ammare İbn Zazan'ın Sabit'­ten rivayeti şöyledir: "Çocuk ölünce annesi Ümmü Süleym kalkıp çocuğu yıkadı, kefenledi, güzel koku sürdü sonra üzerini örttü."

 

Ümmü Süleym "Çocuk sakinleşti" demiştir. Çünkü çocuk ölünce hastalığın verdiği elem dolayısıyla feryadlar bitmiş ve çocuk huzura kavuşmuştur. Ümmü Süleym mecazen "sakinleşti" deyince babası da çocuğun hastalığının iyileştiğini zannetmiştir.

 

Ümmü Süleym edebe riayet ederek kesin bir ifade kullanmaksızm "rahata kavuşmuş olmasını umarım" demiştir. Diğer bir ihtimale göre o çocuklara azap edilmeyeceğini bilmediği için böyle söylemiş, dünyanın sıkıntılarından kurtulan çocuğunun durumunu Allah'a havale etmiştir.

 

"Ebu Talha onun doğru söylediğini zannetti" sözü onun bu sözden kendi anladığı şeyi kasdettiğini düşündü anlamına gelir. Normalde Ümmü Süleym zaten doğruyu söylüyordu. (Fakat sözünde mecaz ve tevriye yaptı).

 

Müslim'de yer aldığına göre Süleyman İbnü'l-Muğîre'nin Sabit'ten rivayetinde şu fazlalık vardır: Ebu Talha evden çıkmak isteyince, Ümmü Süleym eşine "Ey Ebu Talha, bir kimse bir ev halkına bir şeyi ödünç verse, daha sonra bunu geri isteseler, ev halkının buna engel olma hakları var mıdır?" diye sordu. Ebu Talha "Hayır" deyince Ümmü Süleym: "O halde başın sağolsun, oğlun öldü. Öyleyse sen de isyan etme! Sabrederek mükafatını Allah'tan bekle." dedi. Ebu Talha sinirlenerek şöyle dedi: "Benimle birlikte oldun, sonra da bana oğlumun öldüğünü söylüyorsun!"

 

 

Hadisten Çıkan Sonuçlar Ümmü Süleym'in bu olayından çıkan diğer bazı sonuçlar şöyledir:

 

1- Gücü yeten kişinin ruhsatı terk ederek daha zor olan şeyi yapması caizdir.

2- Musibetlere uğrayanları tesellî etmek güzel bir davranıştır.

3- Kadının kocası için süslenmesi caizdir.

4- Kadın’ın kocası ile birlikte olmak için tarizde bulunması caizdir.

5- Kadının salih amel işlemek için çaba göstermesi güzel bir davranıştır.

6- Zaruret gerektirdiği zaman başka anlama da gelebilecek ifadeler kullan­mak (tariz yollu anlatımda bulunmak) meşrudur. Bunun caiz olmasının şartı bir Müslüman’ın hakkını iptal etmemesidir. Ümmü Süleym'in bunu yapmasının se­bebi, onun Allah'ın emrine olan sabır ve aşırı teslimiyeti, Allah'ın elinden aldığı­nın yerine başkasını vereceğine güvenmesidir. Çünkü Ebu Talha, çocuğun öldügünü baştan bilseydi Ümmü Süleym amacına kavuşamayacaktı. Allah, kadının niyetinin doğruluğunu bildiğinden onu dileğine kavuşturdu, ona hayırlı evlatlar ihsan etti.

 

7- Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in  duası makbuldür,

8- Bir şeyi kaybeden kimseye Allah ondan daha hayırlısını verir.

9- Ümmü Süleym'in soğukkanlılık, İsabetli düşünce ve azim gücüne sahip bir kadın sahabi olduğu görülmektedir.

 

Cihad bölümünde Ümmü Süleym'in, kadınların çoğunun yapmadığı; savaşlara katılma, mücahitlere hizmet etme gibi İşler gördüğüne dair hadis ileride gelecektir.[2880 nolu hadis]